Yazımın başlığına ” Papazın Evi ” dedim, daha önce bu yerle ilgili yaptığım sayfalarda ” Papazın İni ” başlığını kullanmıştım, çünkü yörede bu adla biliniyor. Bu ismin verilmesinin nedeni bence bu küçük, dinsel yapının bir kaya oyuğuna yapılmış olması. Sayfalarımda birçok kez Papazın Evi gibi tarihi yerlerin yok olmakta olduğunu, bir şeyler yapılması gerektiğini vurguladım. Hızırşah arazileri içindeki Yarık Dağın kuzey yamaçlarında, bir kaya oyuğu içinde yer alan Papazın Evi’ne bugünküyle dördüncü gelişim. Papazın Evi’ne gelmek için Hızırşah Pustular’ı geçip Betçe yolu üzerinde Kocadağın karşı tarafında arabamızdan indik. Yoldan bakınca Papazın Evi görünmüyor ama yapıldığı kırmızımsı kayalık görünüyor.
10 haziran Tarihinde Papazın Evi’ne Marmaris Müzesinden görevli arkadaşlarla çıktık, içlerinde Arkeolog ve Sanat Tarihçi vardı. Kendilerine burası ile ilgili birçok kez başvuru yapılmış, burasının korunması istenilmiş ve bugün yapıda inceleme yaparak elde ettikleri bilgileri gerekli yerlere verecekler. Ona göre bir şey yapılıp yapılmayacağı belli olacak. Papazın Evi’ne çıkan yamaçlarda bitki örtüsü sık, sandal toplulukları ve bele kadar gelen dikenli çalılık kısımlar var. Şimdiye dek buraya kış aylarında çıktım, bu mevside bitkiler daha zarar verici oluyor, bir de yılan gibi tehlikeleri de dikkate almak lazım, göremediğiniz yerlere basmamaya çlışmak lazım. Bunun için sık bitkilerin içine düşmeden o arazideki en uygun parkurdan yürüdük. Dik bir arazi, sıcak ta var, birden tırmanınca arada kısa molalar vermek gerekebiliyor.
Yaklaştıkça sandal ağaçlarının arkasından Papazın Evi görünmeye başladı.
Yapının yakınlarnda kireç ocağı olduğunu düşündüğüm daire şeklinde taş duvarlar var. Kireç taşları burada eritilerek Papazın Evi’nin yapımında kullanılmış diye düşünüyorum. O devirlerde genelikle taşıma zorluğundan sanırım yapılar taşların bol bulunduğu yerlere yapılmış oluyor, yakınlarında da böyle bir kireç ocağına birkaç kez rastladım.
Yol üzerinde kabaca yapılmış teras duvarları da var, şimdi bitkilerin arasında kaybolmuşlar. Bu fotoğrafı 2010 yılında çekmiştim.
Yağmur sularıyla biçimlenmiş oyuğun içinde Kırlangıç yuvasını andırır küçük bir yapı. Renk olarak ta arkasındaki kayalarla uyumlu.
Kırlangıç yuvasına benzettiğim kadar yok mu, insanoğlu yaptığı bir çok şeyde doğadan esinlenmiştir. Yapı dip kısımlarından o kadar zarar gördüğü halde eğri biçimi ve kayalara tutunması sayesinde duruyor. Kavisli bir biçimde örülen duvar oyuğun tavanına tutturulmuş. Görünen kısım Batı tarafı, burada bir kapı ve küçük bir pencere varmış.